Bir randevudan önce “midede kelebekler uçuşuyor” hissi sadece hoş bir metafor değil, aynı zamanda bağırsaklarımızda saklı olan karmaşık sinir sisteminin doğrudan bir göstergesidir.
HERE NEWS muhabirinin bildirdiğine göre, enterik sinir sistemi veya “ikinci beyin” milyonlarca nöron içeriyor ve vagus siniri aracılığıyla beyinle sürekli bir diyalog sürdürüyor.
Bu diyalog büyük ölçüde duygusal durumumuzu belirler, çünkü iyi ruh hali hormonu olan serotoninin önemli bir kısmı bağırsaklarda üretilir. Bu üretimin kalitesi doğrudan mikrobiyomun, yani iç ekosistemimizi oluşturan trilyonlarca bakterinin durumuna bağlıdır.
Fotoğraf: Pixabay
Lif açısından zengin çeşitli bir diyet, faydalı bakteriler için besin sağlar ve bu da mukoza zarının sağlığını ve önemli maddelerin sentezini destekler. Bol şekerli ve aşırı işlenmiş gıdalardan oluşan monoton bir beslenme, daha az dost mikroorganizmaların hakimiyetine yol açabilir.
Bol sebze ve fermente gıdalar içeren daha basit gıdalara geçmek tam anlamıyla zihnimi temizledi. Arka planda görünen kaygı azalarak yerini daha dengeli ve sakin bir duruma bıraktı.
Bağırsak aynı zamanda bağışıklık tepkisinde de önemli bir rol oynar ve birçok patojene karşı ilk bariyer görevi görür. Çoğu zaman semptomsuz olan iltihaplanma, genel refahı ve enerji seviyelerini etkileyebilir.
Bağırsaklar için evrensel bir “ideal” beslenme yoktur çünkü her kişinin mikrobiyomu parmak izi gibi benzersizdir. Uzmanlar bir konuda hemfikir: bitki bazlı gıdaların çeşitliliği dengeyi korumak için en iyi stratejidir.
Önceden içinizde yaşayan bakterilerin besinleri olan prebiyotiklerle ilgilenmeden, akılsızca raflardan probiyotik satın almayın. Bazen bir fincan normal kvas veya bir kaşık dolusu ev yapımı lahana turşusu, reklamı yapılan bir kapsülden daha fazla fayda sağlar.
Ayrıca okuyun
- Neden esnemeyle zaman kaybediyorsunuz: esneklik hissinin arkasında ne var?
- Kafeinin size gerçekte yaptığı şey: kimyasal faydalardan gizli risklere kadar

