Aşıksınız ve mutlusunuz, ancak en yakın arkadaşlarınız yalnızca şüpheci bir şekilde kıkırdar, tuhaf şakalar yapar veya açıkça onun size uygun olmadığını söyler.
HERE NEWS muhabirinin bildirdiğine göre, bu durum iki temele ağır darbe vuruyor: Seçiminize olan güveniniz ve sizi yıllardır tanıyan insanlara olan sadakatiniz.
Aniden kendinizi eski bağlılıklarla yeni aşk arasındaki bir kavşakta buluyorsunuz. İçgüdüleriniz sıklıkla partnerinizi korumanızı ve bağlarınızı koparmanızı söyler ancak psikologlar birdenbire hareket etmemenizi tavsiye eder.
Fotoğraf: Pixabay
Romantik duyguların bağlanmadığı ortam bazen hormonların kör ettiği, farkına varmadığınız alarm zillerini okur. Soğuklukları hayatınızı mahvetme girişimi değil, gerçek bir endişenin tezahürü olabilir.
Öte yandan arkadaşlarınız korkularını, başarısızlıklarını veya banal kıskançlıklarını ilişkinize yansıtabilirler. Olumsuz tepkileri bazen seçtiğiniz kişinin eksikliklerinden çok kendi sorunları hakkında daha fazla bilgi verir.
Yeni ilişkiniz onlar için rahatsız edici bir aynaya dönüşür. Sosyal dinamikler uzmanı Mark Vernon, çatışan bağlılıkların büyümenin sınırlarını açığa çıkardığına inanıyor.
“‘Sürünün’ fikrinden ayrılmak, kendi ailenizi yaratmak için gerekli bir adımdır. Ancak akıllı bir insan, önce ‘sürü’nün sesinin gerçekten aklın sesi olup olmadığını kontrol eder” diye savunuyor.
Duyguları gerçeklerden ayırmaya çalışın. Arkadaşlarınız özellikle neyi sevmiyor? İddiaları onun davranışına ilişkin gözlemlere mi (sözünüzü kesiyor, sizi küçümseyerek konuşuyor) yoksa öznel duygulara mı (bir şekilde bizim değil) dayanıyor?
Birincisi düşünmeye değer, ikincisi ise tartışmaya değer. Baskı olmadan ve “hemen arkadaş edinme” beklentisi olmadan, farklı gruplarda birkaç sakin, resmi olmayan toplantı düzenleyin.
Bazen olumsuzluk kötü bir şaka veya durumdan kaynaklanır. Zaman baskısı olmadan herkese birbirine bakması için zaman verin.
Dürüst girişimlerden sonra bir güvensizlik duvarı kalırsa, şunu kabul etmek zorunda kalacaksınız: sosyal dünyalarınız uyumlu değil. Ve bu sorun değil.
Partnerinizi tüm sosyal toplantılarınıza sürüklemek zorunda değilsiniz ve arkadaşlarınız da yaptığınız her seçimi paylaşmak zorunda değil. Olgunluk, birbirine ültimatom vermeden farklı bağlantıları paralel olarak sürdürme yeteneğidir.Göreviniz birini seçmek değil, yeni sınırlar inşa etmektir. Arkadaşlarınıza bu kişinin hayatınızın önemli bir parçası olduğunu ve onlara saygı göstermemenin size saygısızlık olacağını açıkça ama nazikçe bildirin.
Çoğu zaman bu, düşmanlığın tarafsızlığa dönüşmesi için yeterlidir. Aynı zamanda partnerinize karşı da dürüst olmalısınız: “Arkadaşlarım benim için önemli, ortak bir dil bulmanız için zamana ihtiyacım var.
Zorlamayalım.” Bu, herkes karşıyken onu partinin hayatı olmaya zorlamaktan daha adil.
En endişe verici sinyal, partnerinizin kendisinin eski bağlantılarınızı tamamen koparmakta ısrar etmesi ve sizi sosyal çevrenizden izole etmesidir. Bu artık bir karakter uyumu meselesi değil, kontrol meselesi. Bu durumda arkadaşlarınızı özellikle dikkatle dinlemelisiniz.
İdeal olarak, zamanla sizi çift olarak kabul edenlerden oluşan yeni, ortak bir çevre doğabilir. Sizi gerçekten seven eski dostlarınız, mutlu olduğunuzu gördüklerinde çoğunlukla seçiminizi kabul edeceklerdir.
Yalnızca önemli olanlar sizin hayatınız değil, onların dünya görüşüne uyumunuzdu. Bu testi geçmek çoğu zaman çifti güçlendirir.
Dış dünyaya karşı bir takım olmayı, değerlerinizi savunmayı ve dış onay yerine kendi duygularınıza göre seçimler yapmayı öğrenirsiniz. Bu özerklik konusunda acı verici ama güçlü bir derstir.
Ayrıca okuyun
- Eşiniz koşmanız gerektiğinde neden tereddüt ediyor: Yaşamın hızı anlaşmazlığa neden oluyorsa
- Gündelik eşitlik: “erkek” ve “kadın” görev ayrımı neden güncelliğini yitirdi?

