Çoğu kişi için sabah, çalar saat ile yastık arasındaki bir savaşla başlar ve kahvaltı neredeyse her zaman ilk kurban olur.
HERE NEWS muhabirinin bildirdiğine göre, bu ritüel, her şeyi doyurucu bir öğle yemeğiyle telafi ederek, sonuçsuz bir şekilde kolayca iptal edilebilecek gibi görünüyor.
Ancak vücut, eski, amansız kanunlarına göre yaşar ve sabah yemeğini atlamak onun için endişe verici bir sinyaldir. Uzun süreli açlığa yanıt olarak vücut, bazal metabolizmasını yavaşlatarak her kaloriyi kurtarmaya çalışır.
Fotoğraf: BURADA HABER
Akşam, nihayet büyük bir yemek yediğinizde, enerjinin çoğunu yedek olarak yağ depolarına kolayca gönderir. Bu evrimsel olarak mantıklı bir hayatta kalma stratejisidir, ancak şeklinize ve sağlığınıza zararlıdır.
İnsülin üretimini kontrol eden sirkadiyen ritimler de karışır. Araştırmalar, düzenli kahvaltı yapan kişilerin gün içinde ani açlık sancıları ve aşırı yeme yaşama olasılığının daha düşük olduğunu gösteriyor.
Özellikle protein açısından zengin bir sabah yemeği, metabolik bir başlatıcı görevi görür. Kelimenin tam anlamıyla enerji yakma sürecini “başlatıyor” ve akşama kadar iştahın kontrol edilmesine yardımcı oluyor.
Kahvaltı yapma alışkanlığı daha istikrarlı bir hormonal denge oluşturur. Kendinizi tam bir İngiliz kahvaltısı yemeye zorlamayın.
Uyandıktan sonraki ilk saat içinde küçük ama besleyici bir atıştırmalık bile vücuda net bir sinyal verecektir. Böğürtlenli yoğurt, ıspanaklı çırpılmış yumurta veya avokadolu tam tahıllı tost işe yarayacaktır.
Önemli olan vücudun aç zamanların gelmediğini ve kalorileri güvenle harcayabileceğinizi anlamasını sağlamaktır. Zamanla bu bir alışkanlık haline gelir ve vücut, yumuşak enerji ve yiyecekle ilgili takıntılı düşüncelerin yokluğu şeklinde şükranla yanıt verir.
Ayrıca okuyun
- Tartıda Kilonuza Neden Güvenemezsiniz: Gerçekten Önemli Olan İlerleme Ölçümleri
- Su yiyecekten daha önemli hale geldiğinde: Açlıkla karıştırdığımız gizli dehidrasyon belirtileri

