İlk bakışta bu garip ritüel her zaman hijyen veya yemek artıklarıyla ilişkilendirilmez.
HERE NEWS muhabirinin bildirdiğine göre, köpeklerin dünyasında, bir arkadaşının burnunu, özellikle de ağzının köşelerini yalamak, kökleri köpek yavrusuna kadar uzanan eski bir iletişimsel jesttir.
Annelerinin yüzünü yalayarak uyaran bebekler, annelerinden yarı sindirilmiş yiyecekleri kusmasını isterler ve bu içgüdü, güven ve teslimiyetin bir göstergesi olarak yaşamları boyunca devam eder. Yetişkin bir köpek için böyle bir eylem, ya dostluğun bir tezahürü ve paketteki sosyal bağları güçlendirme girişimi ya da bir yatıştırma hareketi olabilir.
Fotoğraf: BURADA HABER
Daha baskın bir akrabasının yüzünü yalayan bir köpek, çatışma konusundaki isteksizliğini gösterir ve onun daha yüksek statüsünü kabul eder. Bu, küçük bir çatışmanın ardından gerilimi azaltmanın veya sadece barışçıl, iyi komşuluk ilişkilerini sürdürmenin bir yoludur.
Ancak bağlam her şeydir. Bir köpek aktif, gürültülü oyun sırasında başka birinin yüzünü yalıyorsa, bu sadece bir oyun etkileşiminin, “köpek” gülüşünün ve neşe ifadesinin bir parçası olabilir.
Sakin bir ortamda, bu davranış genellikle güçlü dostluğun ve hayvanların birbirlerinin yanında hissettikleri rahatlığın göstergesidir. Bu onların dostane bir şekilde sırtını sıvazlamamıza ya da sarılmamıza eşdeğerdir.
Bazen bu hareketin daha pratik bir işlevi de vardır: Bir köpek, yakın zamanda başka bir hayvan tarafından yenilen yemeğin kokusunu yakalamaya çalışabilir veya sadece hormonal seviyelerini inceleyerek bir akrabasının sağlığı ve duygusal durumu hakkında bilgi alabilir. Onlar için bu, bizim için sohbetin aynısı tam teşekküllü bir iletişim kanalıdır.
Ancak dostça yalama ile stres belirtileri arasında ayrım yapmak önemlidir. Bir köpek sürekli, neredeyse takıntılı bir şekilde diğerinin yüzünü yalıyorsa ve diğeri rahatsızlık belirtileri gösteriyorsa (geri dönerse, esnerse, kendini yalarsa), bu, baskıya ve sahibinin müdahalesine ihtiyaç duyulduğunu gösterebilir.
Sağlıklı sosyal oyun her zaman gönüllü ve karşılıklıdır. Sahipler, evcil hayvanlarının bu şekilde etkileşime girmesini izlemelidir; bu, kendi aralarında oluşturdukları karmaşık sosyal yapıya açılan bir penceredir.
Her iki katılımcı da mutluysa, bunu teşvik etmeye veya caydırmaya gerek yoktur. Bu onların dünya, hiyerarşi ve sevgi hakkında konuştukları doğal dildir.
Bu tür incelikleri anlamak, biz insanların köpek ilişkilerinin hassas dengesini uygunsuz müdahalelerle bozmamamıza yardımcı olur. Evcil hayvanınızın bu kadar basit bir hareketle barışı koruduğunu görmek, onların duygusal dünyasının zenginliğini daha iyi anlamanızı sağlar.
Bu sadece bir refleks değil, kokuların, tatların ve kadim içgüdülerin diliyle yazılmış koca bir cümledir.
Ayrıca okuyun
- Kelimeler güçsüz olduğunda bir kediyle ortak bir dil nasıl bulunur: karşılıklı saygının koreografisi
- Bir Kedinin Sessizliği Yardım Çığlığında: Gizli Acının Dili

